Merhabalar, ben Kübra.
Kitapları ve kitap okumayı çok seviyorum. Kitaplar benim yol arkadaşlarım ve bazen de çıktığım yolculuklardır. Küçüklüğümden beri her türlü alanda kaliteli olduğuna inandığım kitapları okurum. Okuyup genelde de olumlu düşüncelere sahip olduğum kitaplar ile ilgili yorumlarımı mümkün olduğunca spoilera bulaşmadan yazıyorum. Yazma amacım okuduğum kitapları unutmamak iken bir taraftan da ne okusam diye düşünen arkadaşlarıma fikir olmaya evrildi. Kenara köşeye de ruha gıda kendi çektiğim fotoğrafları serpiştirdim, umarım keyif alırsınız.

Mutlu okumalar!

27 Ocak 2015 Salı

Erken Kaybedenler

Erken Kaybedenler


Bir diğer müptelası olduğum Ankara yazarı, Emrah Serbes. Kendisi normalde romantikli absürtlü polisiye türünde yazmayı seviyor gibi duruyordu benim gözümde. Fakat “Erken kaybedenler” bu türde yazdığı romanlardan çokça farklı. Erken kaybedenlerde Serbes erkek çocukların hülyalı dünyalarına adım atmış, birbirinden farklı kimi henüz ergen kimi delikanlı ergenlerin iç dünyalarını farklı açılardan yansıtmış.

En çok sevdiğim Serbes kitabı olmasının yanı sıra bu kitabı beni için özel yapan hikâyelerinin özgünlüğü ve absürtlüğüdür. Her hikâyesinin sonunda yüzümde garip bir ifade ile kalakalmıştım. İlk hikâyeyi okuduğumda yaşadığım şaşkınlık ilginçti mesela, uzunca bir süre anlatılan karakteri 20-25 yaşlarında bir genç olarak hayal etmiştim, sonrasında hatta en sonunda karakterin aslında henüz bir çocuk olduğunu anlamıştım. İkinci hikâyeye geçtim ve aynı şaşkınlığı onda da yaşadım üstelik. İşte Erken kaybedenler böyle bir kitap, okurken eğlendirir, sevdirir ve unutturur. Kısa öyküler okumayı seviyorsanız kesinlikle bu kitabı tavsiye ederim, okuduğum birçok öykü kitabından farklı, hatta yine kendi kitabı “Hikâyem paramparça” dan da daha başarılı. Sıradaki Serbes kitabı "deliduman", sanırım bu sefer polisiye olayına geri döneceğiz :)


,

"Unutmanın acısı, ayrılığın acısından farklı.  Ayrılık hüzne yakın, unutmak kasvete. Yani er geç unutmaya mahkûm olduğunu bilmenin kasvetinden bahsediyorum. Birini yavaş yavaş unuttuğunun bilincine vardığın anların sıkıntısından bahsediyorum. O kişinin parça parça silinip alakasız hatıraların arasına karışmasından bahsediyorum. Belki de neden bahsettiğimi bilmiyorum, sadece üzülüyorum, vasıfsız keder. "

Hiç yorum yok: