ALDATMAK
Simyacı benim
küçük yaşlarda okuyup sindirmem zor olsa da aklımda kalmış nadir bir kitaptır. Paulo
Coelho genelde felsefik sorular işlemeyi seviyor kitaplarında. Aldatmak kitabının
konusu ise genel bir insanlık problemi, mutlu olmak için ne gerekli? Sevgi
nasıl hissedilir? Tutkular hali hazırda edinilmiş sevgileri mutluluğu riske
etmeye değer mi?
Romanın ana
karakteri olan Linda henüz 30 yaşını geçmiş, evli-çocuklu-kariyerli (muhteşem
üçlü :P ), kendini seven bir kocaya sahip, zengin bir hayata sahiptir.
Hayatında “sorun” edebileceği bir durum yoktur aslında. Fakat günlük yaşamının
rutinliğinden de sıkılarak günümüz depresyonlarından tükenmişlik sendromuna
girmeye başlar. Bu hali de lisede tutkulu bir aşk yaşadığı eski sevgilisi ile
karşılaşmasıyla perçinlenir. Aslında tutkuya duyduğu özlemi bu adamda bulan
Linda sevdiklerini risk etme pahasına bu heyecanın peşinden gider. Bu süreç ise
Linda’ya esasen sevginin ne olduğu ve mutlu olmak için neye ihtiyacı olduğunu
hatırlatmaya yarayacaktır.
“Acı çeken ruhlar
birbirini tanır ve canlıları korumak için bir araya gelirler”
Coelho Aldatmak’ta
da insanlığın temel problemlerinden birini ele alıyor, gerçek sevgi (tutkudan
saf olan) ve sevginin insanı bambaşka hallere dönüştürmesi. Kimi zaman tarzı
kişisel dönüşüme yaklaşsa da Coelho tarzını ben çok seviyorum, keşke bunu da
daha önceden okusaydım diyorum…

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder