Seyrek Yağmur

Artık
klasikleşmeye başlayan Bıçakçı havası bu romanda da hükmünü sürüyor. Bıçakçının
çok sevdiğim sade dili yine etkin. Güncel olaylara da hafiften değinmiş, küçük
eleştiriler mevcut. Yorgun bir hikâyenin izini sahaf Rıfat ile sürüyor, aşk
acısını derinden hissediyorsunuz. Bıçakçı Rıfat’ın anılarından minik pencereler
ile yaşamının bir kısmına dâhil olmanızı sağlıyor. Hikâyeye giriş çok etkili,
Rıfat “günler damlıyor ama aynı kaba değil” diyor. Bir seyreklik var yağmurda.
Tutamıyor. Tutunamıyor Rıfat. Sadece acısını yaşıyor, günlerini tüketiyor ve
yaşıyor. Yine ıssız bir öyküde, eski sevgilisini düşünüyor.
Kitabın kapağını
ise eleştirmeden edemeyeceğim, herhalde sadeliği ön plana getireceğim derken
unutulup telaşa geldi. Maalesef hayal kırıklığı, özensiz duruyor. Ama siz yine
de çerçeveye değil resme bakın J J Diğer basımlarda değiştirirler umarım..
1 yorum:
Bir ara okumalıyım o zaman:)
Yorum Gönder