Merhabalar, ben Kübra.
Kitapları ve kitap okumayı çok seviyorum. Kitaplar benim yol arkadaşlarım ve bazen de çıktığım yolculuklardır. Küçüklüğümden beri her türlü alanda kaliteli olduğuna inandığım kitapları okurum. Okuyup genelde de olumlu düşüncelere sahip olduğum kitaplar ile ilgili yorumlarımı mümkün olduğunca spoilera bulaşmadan yazıyorum. Yazma amacım okuduğum kitapları unutmamak iken bir taraftan da ne okusam diye düşünen arkadaşlarıma fikir olmaya evrildi. Kenara köşeye de ruha gıda kendi çektiğim fotoğrafları serpiştirdim, umarım keyif alırsınız.

Mutlu okumalar!

27 Aralık 2015 Pazar

düzülke


DÜZÜLKE


Edwin A. Abbott’dan zamanının ötesinde yazılmış bir kitap Düzülke. Kitapta iki boyutlu bir evren geometrik ve matematiksel desteklerle zekice tasarlanmış. Bu evren de kadınlar, erkekler, çocuklar, sosyal çevre oluşumları, ses, görme, tanışma, hatta fiziksel aktivitelere dair dizaynları birbiriyle uyumlu olarak imgelemiş Abbott. Toplum geometrik şekillerle tabakalara ayrılmış durumda. İkizkenar üçgen toplumun en alt tabakası işçileri, esnafları eşkenar üçgen ile ve iş sahibi soylu beyefendileri ise kare ve çokgenlerle imgelenirmiş. Kenar sayısı arttıkça soyluluk seviyesi de artıyor ve hatta daire düzeyine oluşanlar yönetici ve rahip olarak sınıflandırılmaya hak kazanıyor. İç açıların eş olması sosyal yaşam açısından kirik çünkü düzensiz şekiller toplum düzenini bozuyor. Kadınlar ise düzülkede çizgiler ve hatta yandan bakıldıklarında görünmezler! Varlıklarını sürdürebilmek için sürekli barış şarkısını söylemek zorundalar.
Tek boyutlu Noktaülkeden çizgiülkeye ordan düzülkeye ve üç boyutlu uzayülkeye paralel geçişlerle yazar aslında boyut kavramının insanın algısıyla alakalı olduğunu ve kendi boyutunun yukarısını asla tahayyül edemeyeceğini anlatıyor. Bu algıyı ise ancak, kendi boyutundan çıkması ile edinebileceğini söylüyor. Kitabın ana fikri ise bu boyut anlaşılmazlığında yatıyor. Belki de dört, beş, altı ve daha fazla boyutlu evrenlerin mümkün olduğunu fakat bizim bunu kavrayamayacağımızı anlatıyor. Bu noktada Abbott’un gerçek hayatta rahip olduğunu söylemekte fayda var. Sonunu nereye bağladığını tahmin edebilirsiniz.

Abbott romanı 19. Yüzyılın sonlarında İngiltere de tamamlamış. Dönemi düşünüldüğünde kitap için bilim kurgu yakıştırması yapılabilir. Sosyal hayat eşitsizliklerini ve sınıf farklılıklarını matematiksel değerlerle ifade edebilen nadir kitap olabilir hatta. Yaşadığı dönemin de etkisinden olacak, kadınları çok fazla yeriyor, hatta onları düşünemeyen ve düşünmesi gerekmeyen varlıklar olarak gösteriyor. Bu bir hiciv mi yoksa kendi düşünce kaynağımı bilmiyorum. 

Hiç yorum yok: