Merhabalar, ben Kübra.
Kitapları ve kitap okumayı çok seviyorum. Kitaplar benim yol arkadaşlarım ve bazen de çıktığım yolculuklardır. Küçüklüğümden beri her türlü alanda kaliteli olduğuna inandığım kitapları okurum. Okuyup genelde de olumlu düşüncelere sahip olduğum kitaplar ile ilgili yorumlarımı mümkün olduğunca spoilera bulaşmadan yazıyorum. Yazma amacım okuduğum kitapları unutmamak iken bir taraftan da ne okusam diye düşünen arkadaşlarıma fikir olmaya evrildi. Kenara köşeye de ruha gıda kendi çektiğim fotoğrafları serpiştirdim, umarım keyif alırsınız.

Mutlu okumalar!

26 Mart 2015 Perşembe

Kırmızı Pazartesi

Kırmızı Pazartesi

Bir Gabriel Garcia Marquez romanı. Bir pazartesi sabahı işlenen bir günahı, kana boyanmış bir günü, toplumsal bir cinayeti anlatıyor.

Öyküde herkes tarafından işleneceği bilinen bir cinayet anlatılıyor. Romanın en etkileyici taraflarından birisi olaydan birkaç saat öncesinde cinayetin duyurulmuş olması, herkes tarafından bilinmesi fakat kimsenin işlenecek kıyıma ne engel olması ne de maktulü uyarıda bulunmasıdır. Kitapta namus kavramı ve toplumsal olarak böyle bir duruma nasıl bakıldığı çok güzel analiz edilmiş bence. Öyle ki hikaye de dahi işlenecek cinayeti engel olmaya değil izlemeye gelen insanlar bulunuyor.

Kitap bir çırpıda okunulası, fakat insan ruhunu parçalayan bir hikâye barındırıyor. Büyük yazar Marquez’in kalemi çok güçlü derinlemesine iz bırakıyor.


Söylemeden edemeyeceğim, hikâyede Yüzyıllık Yalnızlığa da küçük göndermeler var, fark edince sevinmeden edemiyor insan. 

Hiç yorum yok: