Oğullar ve Rencide Ruhlar
Alper Canıgüz şimdiye kadar adını çok fazla duyuramamış yeni
nesil yazarlardan. Kendisi bir afilli filintalar üyesi ve benim fark ettiğim
kadarıyla da tarz olarak bu yazarların arasında küçük benzerlikler bulunmakta.
Emrah Serbest ve Murat Menteş ile daha önceden tanışmamdan kaynaklı olsa gerek
Alper Canıgüz'ü ben Murat Menteş in olaylara mizahi yaklaşım tarzı ile Emrah
Serbest in daha karamsar yalnızlık dolu hikayelerinin bir harmanı olarak
görürüm. Alper Canıgüz de kendisini kara mizahçı olarak resmeder zaten. Hepsini yakın zamanda okuduğum 4 adet kitabı
bulunuyor; Tatlı Rüyalar ve Gizli Ajans, ve Alper Kamu serisi olarak da bilinen
serinin birinci kitabı Oğullar ve Rencide Ruhlar ile Cehennem Çiçeği.
Oğullar ve Rencide
ruhlar ise beni Alper Canıgüz e dolaylı olarak da Alper Kamu karakterine
bağlayan kitaptır. Okumaya başladığınız ilk sayfadan şaşkınlığınız başlar. 5
yaşında bir çocuğun anlatımıyla yazılmış bir dedektiflik romanıdır bu. İlk
izleniminiz tabi ki romanın ilerleyen sayfalarında çok sıkılacağınız olur. Fakat,
daha 5-10 sayfa okumadan Alper Kamu'nun bir çocuk olduğunu unutursunuz ki öyle bir
cümle okursunuz ki hay Allah çocuk ne kadar yaşadın ki sen yorumlarınızı
içinizden yaparken dışarıdan da kıkırtılarınız duyulur :).
Bu kitapta bir taraftan Tutunamayanların yalnızlığını
büyümüşte cüce bünyesine bürünmüş bir çocukta incelerken bir yandan da günlük
olayları doğal bir dil ile izlersiniz. Kitabı elinize aldığınız anda film
şeridi başlar ve reklamsız bir şekilde bitirmeden başından kalkamazsınız.
Benim bu kitaptaki en sevdiğim cümle ise ;
"Beş yaş insanın en olgun çağıdır, sonra çürüme başlar."
Bir benzeri Cehennem Çiçeğinde geçer;

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder